27 Temmuz 2008 Pazar

KADER


Kader sözcüğü çok kullanılan ama farklı bakış açılarıyla şekillenen ama tek bir sonucu olan bir kavram sanırım... Klişe hale gelen "Kaderimse çekerim" "İnsan kendi kaderini kendisi yaratır" gibi hem teslimiyetçi hem de bireyin kendisine bağlı olduğunu vurgulayan açılımlar vardır... Peki nedir? Yazgı mıdır kader? Bana göre bir anlamda yazgıdır. Sonu belli olan bir yazgı. Ancak bu sona gelmeden önce yaşananlar ise insanın kendi seçimidir... Mesela yolda kaza yaptınız? Burada kaza 'kader' olarak görülebilir ve yaralamalı bir kazaysa şu klişe sözle de ifade edilebilir "Akacak kan damarda durmaz" Buraya kadar tamam. Kaza bir sonuç haliyle ama öncesine bakmak gerekir. Mesela yola niye çıktınız? Sizi yola çıkaran nedenler nelerdi? Evde oturmayı neden denemediniz? Veya hız limitiniz neydi? Veya daha farklı bir bakış açısı... Kaza öncesinde kırmızı ışıkta geçtiniz diyelim. Ama ileride kaza yaptınız... Tam tersi olsun... Kırmızı ışığı beklediniz ve zaman kaybı yaptığınız için kaza oldu.
Bir gün işe giderken kullandığım her günkü güzergahım Mecidiyeköy'den geçerken bir kaç dakika öncesinde olmuş bir kaza vardı. O çok dikkatimi çekmişti ve beni düşündürdü. İlk düşündüğüm "Ölüm çok uzakta değil"di. İkincisi ise genç insan da bizler gibiydi araba çarpana kadar. Yolda yürüyen veya karşıdan karşıya geçmeye çalışan biz sıradan insanlardan biriydi. Ama bir şekilde kader ona o durumu yaşatması gerekiyordu... Kaderin önüne geçilebilir mi? Evet geçiliyor görülür ama bu defa farklı bir kader yaratılır. Bu da bizim sonucumuzdur. Yani seçimler, tercihler, istekler ve davranışlar farklı olabilir ama bu bizim kaderimizdir. Evet seçimi, tercihi biz yaparız ama sonunda olumlu veya olumsuz kendi kaderimize ulaşırız.
Farklı bir açıdan daha bakalım. Mesela bir yerde oturuyorsunuz... Gözlem yapıyorsunuz... Karşınızda bir kaç kişi var. Onlarla konuşmak adına iletişim kurmadığınızı düşünün bir de iletişime geçtiğinizi. İletişimsizlik halinde bir sonuç yoktur. Olması gereken vardır. Ama o insanlardan birinin sizin ilginizi çeken bir kıyafeti veya konuşma tarzı olduğunu düşünün ve tanışmak için girişimde bulunun. Bir bakmışınız öyle bir muabbete dalmışınız ki veya farkında olmadan öyle bir temel atmışınız ki belki de o sizin yıllardır silemediğiniz dostunuz olmuştur... Şunu düşünün şu anki kankileriniz veya beraber olmaktan çok keyif aldığınız insanlarla nasıl tanıştığınızı hatırlayın. Kader o insanı size getirdi ama sizin de girişim ve tavırlarınız veya ona yönelik adımlarınız olmasaydı bu insan sıradanlığa teslim edilmiş olabilirdi. Konu karışık hale dönüşmeye başladı... Çünkü kaderi gösteren o kadar çok olay var ki hayatımızda. Ama sonuç olarak kader kesinlikle ve kesinlikle bize bağlı... Gülü seven dikenine katlanır misali. Gül sevgin olmasa dikenin acısını duymazsın... Şimdilik bu kadar fazla detay iyi gelmeyebilir :)))

Hiç yorum yok: