Orta yaşlı ve düzgün giyimli bir adam sessizce kafeye girerek köşedeki masaya oturur.
Garsona sipariş vermek için beklerken yan masadaki gençlerin kendisine bakarak gülüştüklerini fark eder. Belli ki yakasına taktığı küçük pembe kurdele şeklindeki Rozetine gülmektedirler. Bu alaylı bakışları görmezden gelen adam, yan masadakilerin bu ısrarlı sırıtmalarına dayanamayarak elini lacivert ceketinin yakasındaki rozete götürerek,
'Bu mu?' diye bakışanlara sorar.
Yan masadakiler yüksek sesle gülerek,
'Küçük güzel Pembe kurdeleniz lacivert ceketinize pek de yakışmış!' diyerek sırıtmaya devam ederler.
Orta yaşlı adam bu sözü söyleyen delikanlıya dönerek,
'Lütfen masama buyurun bunu tartışalım' der.
Biraz önce tüm sevimsizliğiyle sırıtan delikanlı sebebini anlamadığı bir utanma ve sıkıntı hissine kapılsa da gelip masaya oturur.
Adam anlaşılır ve yumuşak bir sesle,
'Bu Rozet tüm dünyada, içinde olduğumuz ayda, kadınların arasında meme kanseri bilincini yaygınlaştırmayı ifade ediyor.
Ben bu rozeti annemin adına takıyorum' der.
Bu açıklama karşısında başkalaşan delikanlı,
'Çok üzüldüm, anneniz meme kanserinden mi öldü' diye sorar.
'Hayır' diye cevap verir orta yaşlı adam ve devam eder:
'Annem sağ. Küçük bir çocukken kendimi yalnız hissettiğim korkulu anlarımda her zaman başımı saklayabileceğim ve huzur bulacağım yumuşak bir yuvadır annemin memeleri. Annemin sağlığı için dua ediyorum.
'Hımmm' diye kekeler delikanlı.
'Bu rozeti karım için takıyorum' diye devam eder orta yaşlı adam.
'Karınız da herhalde iyi' diye sorar delikanlı.
'Evet, evet' der adam
'Karım benim için aşk ve sevgi kaynağı olmuştur her zaman. 23 yıl önce sevgili kızımızı beslemiştir memesiyle. Karımın sağlığı için Allah'a şükrediyorum.'
'Sanırım kızınızın sağlığı için de takıyorsunuz?
'Hayır.... Kızımı bir ay önce meme kanseri nedeniyle kaybettik.
Yaşının çok genç olduğunu düşünerek ihmal etmiş memesinde fark ettiği kitleyi. Bu nedenle geç kaldık.'
Genç delikanlı, yüzündeki utangaç ve üzüntülü bir ifadeyle,
'Çok üzgünüm bayım. Özür dilerim' der...
Orta yaşlı adam 'Kızımın anısına öğünerek takıyorum Bu küçük pembe kurdeleyi. Bu sayede çevremdekileri de aydınlatabiliyorum. Şimdi evine git, karınla, kızınla, annenle konuş' deyip cebinden çıkardığı küçük pembe kurdele rozetini uzatırken, delikanlı öne eğilir ve takmama yardım edebilir misiniz?' diye mahçup mahçup sorar.
Bu öyküyü Türkiye Meme Vakfı'ndan Dr. Can Gürbüz gönderdi..
Öykünün altına bir de not düşmüş:
'Bir mumun, diğer mumu yakarak aydınlatmasıyla kaybedeceği hiçbir şey yoktur..'
Lütfen bu hikayeyi yayarak diğer mumları da aydınlatın...
TÜM AYDINLIKLAR KADINLARIN OLSUN...
NOT: Ben de hikayeyi Nermin Abla'dan aldım. TEŞEKKÜRLER...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder