Öğle saatleri... Üsküdar-Kabataş hattı... Motordan indim fünikülere doğru ilerliyorum... Motor teknelerinin yakıt aldığı petrolün kenarından geçerken bir kadın sesi ve talebi:
- SURİYELİYİM. ALLAH RIZASI İÇİN YARDIM EDİN.
Sesi çok dramatik gibi hissedebilirsiniz ama öyle değil. Tok yani... Bir de yanında elinden tuttuğu çocuğu var...
Tabii ki Allah kimseyi düşürmesin... Ama... İşin AMAsı var...
Zamanında yaptığı iyi şeyler de eleştiriye açık eylemleri de (Bazılarını 1 gün de zengin etmeler) bulunan rahmetli Turgut Özal, sınır kapısını açmış peşmergelere "gelin" demişti. Binlerce peşmerge geldi. Sahi onlara ne oldu? Neredeler? Kaçakçılıkla işi götürdüler mi, yoksa büyükşehirlerin otopark mafyaları haline mi geldiler?
Şimdi de şu anki hükümetin insanlığı tuttu ya (YERSEN) açtı kapıları, bir zamanların dostu ESED'den kaçanları kucakladı... Kamplar kuruldu, istenilen bölgelere (bazılarında seçim stratejisi olabilir- bunu zaman gösterecek) yerleştirildi... Garibana "ananı da al git" denirken Suriyeliler'e "GELİN GELİN" dendi...
Geçen gün CNN'de izledim..
Yemek, içme ve şimdilik barınma ihtiyaçları karşılanıyor. Erkeklerin traşları da bedava... Yani üretmeden tüketmek bedava.
Bu imkanların sağlandığı birey çalışma ihtiyacı duyar mı? Gidip 15-20 TL'ye amelelik yapar mı? Yapanı da vardır ama YAPMAZ.
Çünkü nasıl olsa Türkiye Cumhuriyeti devleti veriyor.
Peki şu anda Recep Tayyip Erdoğan'a duacı olan ve yaşadığı şokun etkisinde kalan komşular yarın bir gün bu verilenleri yeterli bulmayacak. Farklı isteklerde ve taleplerde bulunacak. E o zaman ne olacak? Altyapı yok, üstyapı, tarla takım, boş arazi çok. Aç sınırı gelsin, ver yesin... Nereye kadar?
Sen olanlarla baş edemiyorsun bunları ne yapacaksın...
Daha şimdiden vergisiz işi ve hazırı öğrenmişler: DİLENCİ...
Bizim dilencilerimiz bize yetiyordu be abi. İthal dilenciye ne gerek vardı. O da diyor Allah sevdiğine kavuştursun, bu da diyor Allah ne muradın varsa versin?
Bu arada dilenciliğin de EVRENSEL bir dili var galiba...
- SURİYELİYİM. ALLAH RIZASI İÇİN YARDIM EDİN.
Sesi çok dramatik gibi hissedebilirsiniz ama öyle değil. Tok yani... Bir de yanında elinden tuttuğu çocuğu var...
Tabii ki Allah kimseyi düşürmesin... Ama... İşin AMAsı var...
Zamanında yaptığı iyi şeyler de eleştiriye açık eylemleri de (Bazılarını 1 gün de zengin etmeler) bulunan rahmetli Turgut Özal, sınır kapısını açmış peşmergelere "gelin" demişti. Binlerce peşmerge geldi. Sahi onlara ne oldu? Neredeler? Kaçakçılıkla işi götürdüler mi, yoksa büyükşehirlerin otopark mafyaları haline mi geldiler?
Şimdi de şu anki hükümetin insanlığı tuttu ya (YERSEN) açtı kapıları, bir zamanların dostu ESED'den kaçanları kucakladı... Kamplar kuruldu, istenilen bölgelere (bazılarında seçim stratejisi olabilir- bunu zaman gösterecek) yerleştirildi... Garibana "ananı da al git" denirken Suriyeliler'e "GELİN GELİN" dendi...
Geçen gün CNN'de izledim..
Yemek, içme ve şimdilik barınma ihtiyaçları karşılanıyor. Erkeklerin traşları da bedava... Yani üretmeden tüketmek bedava.
Bu imkanların sağlandığı birey çalışma ihtiyacı duyar mı? Gidip 15-20 TL'ye amelelik yapar mı? Yapanı da vardır ama YAPMAZ.
Çünkü nasıl olsa Türkiye Cumhuriyeti devleti veriyor.
Peki şu anda Recep Tayyip Erdoğan'a duacı olan ve yaşadığı şokun etkisinde kalan komşular yarın bir gün bu verilenleri yeterli bulmayacak. Farklı isteklerde ve taleplerde bulunacak. E o zaman ne olacak? Altyapı yok, üstyapı, tarla takım, boş arazi çok. Aç sınırı gelsin, ver yesin... Nereye kadar?
Sen olanlarla baş edemiyorsun bunları ne yapacaksın...
Daha şimdiden vergisiz işi ve hazırı öğrenmişler: DİLENCİ...
Bizim dilencilerimiz bize yetiyordu be abi. İthal dilenciye ne gerek vardı. O da diyor Allah sevdiğine kavuştursun, bu da diyor Allah ne muradın varsa versin?
Bu arada dilenciliğin de EVRENSEL bir dili var galiba...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder