Gece gazetenin aracıyla eve doğru yol alıyoruz. Boğaziçi Köprüsü'ne doğru yaklaştığımızda her zamanki gibi trafik var. Biz de klasikleşen "Hayırdır kaza mı var?" söylemini tekrar halindeyiz... Şöfor arkadaş genç tiz sesli ve konuştukça sempatikleşen bir hal içerisinde... Trafikle ilgili bir anısını anlatıyor:
Abi geçen gün köprüde bir trafik var inanılmaz. Bir ara dayanamadım araçtan indim önde ne var diye baktım. Abi ön taraf bomboş. Saat 07.00-07.30 gibi. Hem de milletin işinin gücünün yoğun olduğu saat. Çıkmış birisi intihar edecek. O saatimi buldun. Çok sinirlendim. Olay yerine yaklaştım polisler konuşuyor ikna etmeye çalışıyor. Aracın içinden polis memurunu bağırdım:
- Ya bırakın atlasın. Ne ikna etmeye çalışıyorsunuz. Bu saatte intihar mı olur!. Şu trafiğe bakın.
Polis memuru şaşkın şaşkın bana baktı bir şey demedi. Aracın arkasında bir bayan vardı gülmekten yerlere attı kendini. Abi gerçekten çok sinirlendim. İnsan biraz düşünür. Milletin işi gücü var diye. Atlayacak adam zaten beklemez atlar. Bu kenarda duruyor.
BU DA HAYAT TRAFİĞİ İŞTE... HERKES FARKLI BİR YOLDA İLERLİYOR...
Abi geçen gün köprüde bir trafik var inanılmaz. Bir ara dayanamadım araçtan indim önde ne var diye baktım. Abi ön taraf bomboş. Saat 07.00-07.30 gibi. Hem de milletin işinin gücünün yoğun olduğu saat. Çıkmış birisi intihar edecek. O saatimi buldun. Çok sinirlendim. Olay yerine yaklaştım polisler konuşuyor ikna etmeye çalışıyor. Aracın içinden polis memurunu bağırdım:
- Ya bırakın atlasın. Ne ikna etmeye çalışıyorsunuz. Bu saatte intihar mı olur!. Şu trafiğe bakın.
Polis memuru şaşkın şaşkın bana baktı bir şey demedi. Aracın arkasında bir bayan vardı gülmekten yerlere attı kendini. Abi gerçekten çok sinirlendim. İnsan biraz düşünür. Milletin işi gücü var diye. Atlayacak adam zaten beklemez atlar. Bu kenarda duruyor.
BU DA HAYAT TRAFİĞİ İŞTE... HERKES FARKLI BİR YOLDA İLERLİYOR...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder