20 Ağustos 2010 Cuma

İŞ İLANI

3,5 yıldır yayınlanmakta olan sektörel bir bilişim dergisine muhabir ve editör aranıyor.

ARANAN ÖZELLİKLER
Daha önce dergi deneyimine sahip olması
Şişli bölgesine kolay ulaşılabilir bir noktada ikamet ediyor olması
Erkek adaylarda askerliğini tamamlamış olması
Analitik düşünme becerisine sahip olması
Vizyoner yaklaşıma sahip olması
Seyahat engelinin olmaması

Editör için yukarıdakilere ek olarak; iyi derecede İngilizce bilmesi
28 yaş ve üstü olması gerekmektedir.
3 Eylül tarihine kadar ulaşan CV'ler dikkate alınacaktır.
CV'lerinizi info@nicemedya.com adresine gönderebilirsiniz.

10 Ağustos 2010 Salı

GARSON KIZ

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşla (gizemli bayan :) şu an için) bir mekana gittik. Manzara süper. İstanbul değil ama Kız Kulesi gözümüzün ucunda... Ramazan geldi, yediğimiz içtiğimiz önemli değil ancak gördüğüm bir olay bir hayli önemli (benim için tabii)... Muhabbet koyu, tanışma faslı, fazla iç dünyaların değil görünen köyün kılavuzla yüzeysel olarak anlatım ve tanıtım tarzı... O sırada GARSON KIZ (erkek garsonları da gözledim arada :))) tebessümle işini yapmakta... Ancak o yoğunlukta veya aldığı asgari ücret kıvamında (büyük oranda sigortası yoktur) gülümsemesi sırıtmamakta... Belki de zaman zaman istenilen siparişlerin getirildiğinde "bunun şunu eksik bunu eksik" denilerek aşağılanmakta veya sabrı taşırılmaya çalışılmakta. Fakat o durumu kabullenmiş bir havada veya sinirlerini aldırmış durumda... Bu kadar kısa sürede görünen ise benim adıma doğallığı...
Ve benden direkt soru: ÖĞRENCİ MİSİN?
Yanıt: EVET
Sonrasında biz yine arkadaşla hayata ve özelimize dalıyoruz... Sonra tekrar bir şey istediğimizde GARSON KIZ (değerli insan) getiriyor.
SORU: HANGİ BÖLÜM?
CEVAP: ULUSLARARASI İLİŞKİLER DİYE BAŞLAYIP DEVAM EDERKEN ancak ben RADYO TELEVİZYON istiyorum.
BİZ arkadaşla karşılıklı tebessüm ediyoruz. Çünkü onun girmek istediği işin bir şekilde içindeyiz. Ben direkt değilim :)
Kaçıncı sınıf olduğu hiç önemli değil. Orada hayatından bezmiş umutsuzluğa düşmüş bir genç (Aklıma Young Boys geliyor) profili çizmiyor... Aksine tebessümüne devam ediyor ve bu konudaki inancını, kararlılığını ortaya koyuyor. Hem de "iş yok ki çalışalım" diyen yaşıtlarına hem ders hem de tez konusu veriyor. Ve belki de yıllar sonra oraya istediği hedeflere ulaşmış bir müşteri olarak gittiğinde kendisi gibi hem okuyup hem de çalışan bir kıza rastlama ihtimali yüksek olarak... Ama o dönemde şunu da görecek... Kendisinin yapılmayan sigortası o kızın yapılmış olacak... Çünkü sömürü düzeni ve patronların "emek sömürüp daha fazla kazanayım" düşüncesi yasalarla cezalandırılacak... Bir umut tabii bu...

BULAŞIKÇILIK

ÖNEMLİ BİR HİKAYE (YAŞANMIŞ VE YAŞANACAK): Benim için çok değerli dostum, kankim, konuya göre kankim veya ruhumun derinliğini bilen bir insan var. Sıfatları az oldu ama anlatılmaz yaşanır o... Bu kişinin ideali "bulaşıkçılık" yapmaktır. Şu an yaptığı veya şu ana kadar yaptığı işleri söylesem bu isteğinden dolayı "haber" olur... Ama reyting uğruna, değer ve düşünce uğruna değil. Onun için burayı geçelim hikayesine gelelim... Bu değerli insan "bulaşıkçılık" yapmak için adeta her yolu deniyor ve hala denemeye devam ettiğini de biliyorum. Hatta görüşmelerde referans olarak birilerini bile devreye sokuyor ancak ne gariptir ki şu ana kadar hiçbir yerden kabul görmedi.
Parada pulda gözü yok. Sigorta da istemiyor. Onun derdi kişisel düşüncem "sınıfsal ayrım yapıp hor gördüğümüz" klişeleşmiş kalıpları (birilerinin mutluluk adına yaptığı tabakları değil) kırmak, temizlemek ve işin büyüklüğü küçüklüğü olmadığını ispatlamak. Belki de daha derindir bilemiyorum. Yaptığında o küçük görünen ama büyük bir mesaj veren dünyayı ondan dinleyeceğim...