27 Mayıs 2014 Salı

AĞA ÜZGÜN-MÜŞ (!)

 


İşadamı Ali Ağaoğlu’na ait inşaat şantiyesinde yaşanan kazada bir işçi hayatını kaybetti kaza sonrası ayaklanan işçiler çalışmayı bırakarak protestoda bulundu. Kaza sonrası şirket 2 gün yas ilan edildiği açıklandı. Acaba gerçekten üzüntüden mi yoksa tansiyonu düşürmek için mi? YORUM SİZİN...

DOĞALI GİTSİN YAPAYINI YAPARLAR NASIL OLSA (!)



EGE Bölgesi’nin en büyük gölü olan Bafa’daki kirlilik üst düzeye ulaşırken göldeki yeşil peltemsi görüntüden sonra da şimdi de köpürme başladı. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), acil önlem çağrısı yapıp canlı yaşamının bitmeye başladığı gölün aksi takdirde su formundan önce bataklık, ardından da kara formuna dönüşeceği uyarısında bulundu. (HÜRRİYET)
MİNİ YORUM: Hiç önemli değil. Nasıl olsa doğallık değil yapaylık önemli... Maketini veya yapay olanını bir alış-veriş merkezinin içine yaparlar... Sonra törenle açılışına katılırlar...

25 Mayıs 2014 Pazar

MARTI KAVGASI


Bebişim (eşim) ve ben Tünel'den Karaköy'e geçtik...
Amacımız çok acız ve ikimiz de balık ekmek yemek istiyoruz...
Bizim özel ve güzel mekanımıza gidiyoruz...
Karaköy'de, Kadıköy istekelesinin tam yanındaki açık alan...
Öyle lüks falan bir ortam yok... Zaten lüks ikimizi de bozar...
Köy kahvesi havasında masa ve sandalyeler...
Üzerinde ise sofra diye tabir edebileceğimiz örtüler...
Hemen kenarında set ve deniz...
Yan tarafta demir atmış yalnızlığa bir taka mı dersiniz balıkçı teknesi mi?
İnsan yok ama müziği var...
Ve hemen setin üstünde hiç olmadığı kadar martı...
Biraz kalabalık da var...
Balığını yiyen martıları da nasiplendiriyor...
Setin üstünde kalan mücadelesine devam ediyor...
Martılar arasındaki güç savaşına canlı tanığız...
Tüylerinde inanılmaz bir beyazlık...
Baktıkça bakası geliyor insanın...
Ancak güçlü olanları set üzerindeki 2-3 metrelik alana hakim olmak istiyor...
Oturanlar balık atıyor ama martı hem atılanı yiyor hem de hakimiyetini ilan ediyor...
Yaklaşana saldırıyor... Amaç balığı yemek değil, gücünü göstermek...
Yaşlılar savaşmaktan elini eteğini çekmiş görünüyor...
Haa meydan okuyana karşı yeni meydan okuyanlar çıkıyor ve sürekli bir sirkülasyon var...
Güçlüler geliyor ve sürekli değişiyor...
Bir taraftan da kediler de kendilerine biçilen rolü seçiyor döküntüleri yiyor...
Ve bazı martıların çıkardığı sesler inanılmaz...
Yalvarır gibi, meydan okur hali ve 'en büyük benim' haykırması...
Yolunuz düşerse iskelenin hemen yanından Unkapanı köprüsüne doğru yürür gibi ilerleyin ve bu özel ve güzel mekanda balığınızı yemenizi tavsiye ederiz...
O kadar pahalı da değil...
İki balık ekmek salata ve bir içecek 20 TL civarı.
AFİYET OLSUN...

22 Mayıs 2014 Perşembe

1 TL YARDIM

Soma olayları kötü günümüzde birlik içerisinde olabileceğimizi gösterdi... 
Siyaset yok ayrım yok ve sadece insanlık var.
Ve bir gerçeği daha gördük...
İşverenler (işadamı) zor durumda... 
O nedenle insani yaşam sınırının çok altında rakamlar ödüyorlar.
O işverenleri de anlamak lazım (!), sempati olmasa bile empati kurmak gerek (!)...
O kadar işçi çalıştır, sigortasını yatır, her türlü derdine koş... Boğaza nazır gökkafesinden puronu yakıp 'aylıklarını nasıl ödeyeceğim?' diye düşün...
Gerçekten kolay değil... Onların da geniş gibi görünüyor ama dar bir yaşam alanları var... Çünkü büyük metropollerde yaşıyorlar ve malum trafik sorunu var...
Gerçi 1990'lı yıllarda mevcut siyasetin 'yürü ya dostum' dediği bir işverenimiz evinden yol durumuna bakar, trafiğe göre helikopterle işe gelip giderdi... İş yerinin çatısına inerdi ancak şimdi kendi ülkesine gelemiyor... Gerçekten zor... Allah yardım etsin... Bunu samimi şekilde söylüyorum... (Öyle ya da böyle ekmeğini yedik)
Konuyu dağıtmadan tekrar olaya dönelim?
Ülkemizde yol ihalelerine girip zenginler sıralamasında ilk 500'lere girenlerin bile "Ya bu ihalelere giriyoruz ama zarar ediyoruz. Vallahi kurtarmıyor" dediğini okuduk.
Madenciler Türkiye'deki acı işçi gerçeğinin görünen yüzü ama bir de görünmeyen yüzü var... O şehitlerimiz karanlıktan, asgari ücretle sömürülen insanların durumlarına da ışık tuttu aslında... Yüzleşmemizi sorgulamamızı ve kendimize gelmemiz adına fırsat yarattı...
Herkesin kazandığı kendine HELAL HOŞ OLSUN ama biz de diyoruz ki;
(İşçinin emekçinin hakkını veren işadamlarına saygımız sonsuz... Allah daha çok versin)
Nasıl olsa bazı işverenler zor durumda ki düşük ücretler vermek zorunda kalıyorlar...
Taraftar yine en vefalısı, en cana yakını ve sahipleneni... Tamam küfür ediyor kendi arasında kavga yapıyor ama hakkını verelim zor günde de ilk yanında onlar oluyor... Çünkü o da gariban, o da oralardan gelmiş veya içinde... Düşenin halinden düşen anlıyor...
Tüm bunlara bakarak, kulüpler yeni sezonda maç biletlerinin ücretlerine +1 TL eklese...
Ve bu çok düşük ücretle işçi çalıştırmak zorunda kalan zor durumdaki bazı işverenlere verilse KÖTÜ MÜ OLUR!.. Fon yaratılsın, işveren isterse maaş gününe kadar veya hafta sonuna denk gelen günlerde pazartesiye kadar o parayı kullansın...
Hem işçilerimize yardım için ölümler beklenmez hem de işverenlerin yükü biraz hafifler...
HAYDİ EMEKÇİLER... ELLER , DELİK CEPLERE... ÇIKAR ÇIKAR 1 TL DE OLSA ÇIKAR... İYİ BAKIN...
NOT: Ne ilginçtir ki 1 TL MADENİ para...