11 Ağustos 2008 Pazartesi

ORTAYA KARIŞIK

Çocukluk ve gençliğimin hataları bugünümün doğrularını yaratıyor. Şu anki beni, seni ve bizi oluşturuyor... Ama gariptir ki bugünün doğrusu yarınlarda yine değişebiliyor...

Evlilik cahil cesareti ister... (Şu an için bende yok :)))

Hayatta rastladığın ve iletişime geçtiğin herkes tesadüf değildir, mutlaka bir amacı veya mesajı vardır... (Tam katılmasam da:)))

Hayat, bize sunulmuş kredisi de olan bir karttır. Kimisi vadesiz hesabı kullanır, kimisi ise krediyle birlikte kendini de tüketir.

O an yaşanan üzüntülere ileride "İyi ki" diyebilmek ve geçmişteki o ruh haline kıçınla gülebilmek yaşamın anahtar kelimelerinden biridir.

Acı varsa tatlı da vardır... Acı arasına tatlı karıştırabilmek mideyi bozabilir ama acını hafifletir. Fazla tatlı arasında ise acı tatmak şeker komasından kurtarır :)))

Sürünmeye alışan koşmakta zorlanır.

Figüran olduğumuz halde başrole soyunmak filmin tadını kaçırır.

Çocuklar, babaların ve annelerin (özellikle baba) iç dünyalarındaki gençlik yansımalarıdır.

Hedefi ıskalamak, hedefsiz olmaktan daha iyidir.

Herkes hayat denizinde olabilir ama kimi dalgalara kapılır, kimi ise istediği adaya kulaç atıp demirler.

Aşk ifade edilemeyen, söylenemeyen ama gösterilen duygular bütünüdür.

Parayla her şeyi hatta insan bedenini bile satın alabilirsin ama yüreğini asla.

Aynaya sürekli bakan mutlaka ellerini kullanıp bir takım düzenlemelerde bulunur.

Herkes aynı şeye bakar ama aynı şeyi göremez.

Düz sevmeyene ters gidilmeli...

Herkesin bir aynası vardır, kimininki dev, kimininki duvar, kimininki cep kimininki ise dikiz aynası... Olmayanlar da malumdur :)))

Bazı zenginlerin rüşvet parası, fakirin büyük ikramiyesi olabilir

NOT: Belli dönemlerde aklıma gelen veya okuduğum kitaplar, izlediğim filmler, iletişim halinde olduğum insanların bana kazandırdığı veya birebir ilettiği karışık mesajlar... Sonu yok ama şimdilik bu kadar...

Hiç yorum yok: