18 Ocak 2014 Cumartesi

VALİ NAMAZA GİDERSE...

Düzce Valisi Ali İhsan Su, Cuma namazı sebebiyle Merkez Büyük Camisine gitmiş. www.burasiduzce.com'un haberine göre Su’ya ait makam aracı caminin avlusuna park edilmiş. Haberde Valilik makamı ile Merkez Büyük Camii arasındaki mesafenin kısa olduğunu da vurgu yapılmış... Bazı vatandaşlar tepki göstermiş... Ya bu kadar infazsızlık olur mu (!) Sayın Vali'nin acil işi vardı belki... Namaz sonrası hemen oraya geçmek istedi... Biraz da onun açısından düşünün... Haa akıllara Peygamberimiz Hz. Ömer'in adalete bakışını gösteren hikayesi gelmiyor değil... Peki neydi o hikaye:

HZ. ÖMER'İN ADALETİNE BİR MİSAL

Ashab'tan Abdurrahman bin Avf, Hazreti Ömer (r.a.) halife iken onu makamında ziyarete gelmişti, selâm verip müsait bir yere oturdu. Hz. Ömer kendisiyle hiç meşgul olmuyor hattâ selâmını bile almıyordu. Hayretle neticeyi beklerken, Hazreti Ömer, işini bitirdikten sonra yanan mumu söndürdü; aynı onun gibi başka bir mum yaktıktan sonra: «Ve aleyküm selâm» deyip selâmını aldı. Ve konuşmaya başladılar. 
Abdurrahman bin Avf Hazretleri, Ömer (r.a.) Hazretlerine niçin o mumu söndürüp başkasını yaktıktan sonra kendisiyle meşgul olmaya başladığını sormuştu. 
Hazreti Ömer (r.a.): 
— Ya Abdurrahman, evvelki mum devletin hazinesinden alınmış mumdu. O yanarken şahsî işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mes'ul olurdum. Sizinle devlet işi konuşmayacağımız için kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım ondan sonra sizinle meşgul olmaya başladım, deyince Abdurrahman bin Avf Hazretlerinin gözleri yaşarmıştı. 
Ellerini kaldırarak şöyle dua etti: 
— Ya Rabbi! Hattab oğlu Ömer'i bizim başımızdan eksik etme! 
Devlet hazinesini har vurup - harman savuranlara ne güzel bir numune-i imtisal değil mi?... 

Hiç yorum yok: